Hey!
Henüz sürecin çok başında olduğumuz için çok yazacak bir şey yok :p
Şimdiye kadar nasıl gideceğimize karar verdik ve bu doğrultuda IELTS sınavına girdik. IELTS'den bir sonraki yazıda bahsedeceğim çünkü o başlı başına ayrı bir stres kaynağı ehm pardon konu.
Kanada'ya gitmek istiyorsanız en basitinden üç yol var aslında (eğer orada yaşayan bir sevgiliniz yoksa :p)
Ayrıntılara gelirsek;
1. İş bulup çalışma vizesiyle gitmek:
Orada olmadan iş bulmak zor, başvuru yapabiliyorsunuz tabi ilanlara ama olumsuz bile olsa dönüş yapacakları çok kesin değil. Bir de mevcut şartlarda kendi ülkemizde bile iş bulmak zorken başka bir ülkeden iş teklifi almak biraz daha zor eğer çok süper bir kariyeriniz yoksa ve cv'niz işverene "beni al beni al" diye ışıklar saçmıyorsa.
O yüzden bu sanırım en zor yollardan biri.
2. Express Entry'e başvurup uygun bulunup çağırılmayı beklemek:
Kanada'nın immigration'la ilgili olarak 2015 yılında çıkardığı bir şey bu. En temelinde bir takım kriterler var (eğitim, yaş, dil, iş tecrübeleri, eş durumu vb içeren) ve bu kriterlere karşılık gelen her bir "durum" için belirli puanlar alıyorsunuz. (Örneğin yaş için 110 puandan başlayıp yaş ilerledikçe 0'a kadar giden bir skala var.) Tüm soruları cevaplayıp başvurunuzu gönderdiğinizde sizin bir toplam puanınız oluşuyor. Başvuran tüm diğer insanlarla beraber puanları sıraya diziyorlar ve anladığım kadarıyla belli kriterlere göre görüşmeye çağırıyorlar. Ondan sonrasında şanslıysanız Amerika'nın Green Card'ı gibi Kanada'ya gidip oraya yerleşme çalışma izniniz oluyor.
Bu süreç biraz da şans işi sanırım, yani durduk yerde yaşımızı veya eğitim durumumuzu değiştiremeyeceğimize göre en fazla dil puanını tavan yapabilirsiniz, ya da en iyisi iş teklifi aldığınızı beyan edebilirsiniz. Ama iş bulunca zaten gidebiliyorsunuz, bir de bu başvuru tipinde sonuç almak anladığım kadarıyla baya bir uzun sürüyor. işin özü: mihh...
3. Okul ayarlayıp öğrenci vizesiyle gitmek:
Bu nispeten daha kolay dolayısıyla çoğu kişinin tercih ettiği yöntem. (Biraz tuzlu oluyor ama.) Bizde bu yolu tercih ettik dolayısıyla bunu biraz daha uzun yazabilirim.
Kanada Hükümeti'nin uygun olarak kabul ettiği kolej veya üniversitelerin en az 1 yıl süreli programlarına başvurduğunuzda öğrenci vizesi alarak gidebiliyorsunuz. Okul esnasında part-time çalışma izniniz de oluyor. Ayrıca -ki en güzel yanı bu- okul bittikten sonra okuduğunuz bölümün süresi kadar daha çalışma izniniz oluyor. Yani örneğin 2+2 toplam 4 sene kalabiliyorsunuz.
Bunun bir iyi yanı daha var, sizinle beraber eşiniz, çocuğunuz da gelebiliyor ve eşinize "Açık Çalışma İzni" (Open Work Permit) veriyorlar. Yani bir kişi okurken diğeri çalışıp okul, ev vs masraflarını karşılayabilir. (Bir önceki kısımda bahsettiğim süreler eş için de geçerli oluyor) Okuyan eş de part-time çalışabileceği için iyi kötü hayatınızı idame ettirebilirsiniz bu yolla.
Bu yöntem birkaç açıdan iyi:
Ama tabi okul parası dediğimiz öyle az bir şey olmadığı için (Yabancı öğrenciler için minimum 12.000 CAD civarında senelik tutarlar. (Bölümüne veya okuluna göre artabiliyor) Dolayısıyla giderken elinizde bir senelik okul parası+devletin tahmini olarak belirlediği gidecek kişi sayısına göre değişen yaşam bedelini gösterebilmeniz gerekiyor vizeye başvururken. "Şimdi param yok ama oraya gidince çalışır öderim" mantığı vize başvurusunda pek işe yaramayacaktır.
www.canada.ca sitesinde yer alan 2016 yılına göre rakamlar aşağıda mesela;
Tek Kişi: Okul Parası + 10.000 CAD
İkinci Kişi: + 4.000 CAD
Henüz sürecin çok başında olduğumuz için çok yazacak bir şey yok :p
Şimdiye kadar nasıl gideceğimize karar verdik ve bu doğrultuda IELTS sınavına girdik. IELTS'den bir sonraki yazıda bahsedeceğim çünkü o başlı başına ayrı bir stres kaynağı ehm pardon konu.
Kanada'ya gitmek istiyorsanız en basitinden üç yol var aslında (eğer orada yaşayan bir sevgiliniz yoksa :p)
- İş bulup çalışma vizesiyle gitmek,
- Express Entry'e başvurup uygun bulunup çağırılmayı beklemek.
- Okul ayarlayıp öğrenci vizesiyle gitmek,
Ayrıntılara gelirsek;
1. İş bulup çalışma vizesiyle gitmek:
Orada olmadan iş bulmak zor, başvuru yapabiliyorsunuz tabi ilanlara ama olumsuz bile olsa dönüş yapacakları çok kesin değil. Bir de mevcut şartlarda kendi ülkemizde bile iş bulmak zorken başka bir ülkeden iş teklifi almak biraz daha zor eğer çok süper bir kariyeriniz yoksa ve cv'niz işverene "beni al beni al" diye ışıklar saçmıyorsa.
O yüzden bu sanırım en zor yollardan biri.
2. Express Entry'e başvurup uygun bulunup çağırılmayı beklemek:
Kanada'nın immigration'la ilgili olarak 2015 yılında çıkardığı bir şey bu. En temelinde bir takım kriterler var (eğitim, yaş, dil, iş tecrübeleri, eş durumu vb içeren) ve bu kriterlere karşılık gelen her bir "durum" için belirli puanlar alıyorsunuz. (Örneğin yaş için 110 puandan başlayıp yaş ilerledikçe 0'a kadar giden bir skala var.) Tüm soruları cevaplayıp başvurunuzu gönderdiğinizde sizin bir toplam puanınız oluşuyor. Başvuran tüm diğer insanlarla beraber puanları sıraya diziyorlar ve anladığım kadarıyla belli kriterlere göre görüşmeye çağırıyorlar. Ondan sonrasında şanslıysanız Amerika'nın Green Card'ı gibi Kanada'ya gidip oraya yerleşme çalışma izniniz oluyor.
Bu süreç biraz da şans işi sanırım, yani durduk yerde yaşımızı veya eğitim durumumuzu değiştiremeyeceğimize göre en fazla dil puanını tavan yapabilirsiniz, ya da en iyisi iş teklifi aldığınızı beyan edebilirsiniz. Ama iş bulunca zaten gidebiliyorsunuz, bir de bu başvuru tipinde sonuç almak anladığım kadarıyla baya bir uzun sürüyor. işin özü: mihh...
3. Okul ayarlayıp öğrenci vizesiyle gitmek:
Bu nispeten daha kolay dolayısıyla çoğu kişinin tercih ettiği yöntem. (Biraz tuzlu oluyor ama.) Bizde bu yolu tercih ettik dolayısıyla bunu biraz daha uzun yazabilirim.
Kanada Hükümeti'nin uygun olarak kabul ettiği kolej veya üniversitelerin en az 1 yıl süreli programlarına başvurduğunuzda öğrenci vizesi alarak gidebiliyorsunuz. Okul esnasında part-time çalışma izniniz de oluyor. Ayrıca -ki en güzel yanı bu- okul bittikten sonra okuduğunuz bölümün süresi kadar daha çalışma izniniz oluyor. Yani örneğin 2+2 toplam 4 sene kalabiliyorsunuz.
Bunun bir iyi yanı daha var, sizinle beraber eşiniz, çocuğunuz da gelebiliyor ve eşinize "Açık Çalışma İzni" (Open Work Permit) veriyorlar. Yani bir kişi okurken diğeri çalışıp okul, ev vs masraflarını karşılayabilir. (Bir önceki kısımda bahsettiğim süreler eş için de geçerli oluyor) Okuyan eş de part-time çalışabileceği için iyi kötü hayatınızı idame ettirebilirsiniz bu yolla.
Bu yöntem birkaç açıdan iyi:
- Kanada'da da "Canadian Work Experience" (Kanada'da İş Tecrübesi) dedikleri şeye çok önem veriyorlar. Express Entry'e başvururken artı puan anlamına geliyor. İş bulmak için orada olmak gerektiği için bu bir yol açmış oluyor.
- Eğer okuyan eş kendine farklı bir kariyer yolu çizmek istiyorsa ona göre bir bölüm okuyabilir ya da halihazırda kariyer yaptığı alanı okuduğu bölümle zenginleştirebilir.
Ama tabi okul parası dediğimiz öyle az bir şey olmadığı için (Yabancı öğrenciler için minimum 12.000 CAD civarında senelik tutarlar. (Bölümüne veya okuluna göre artabiliyor) Dolayısıyla giderken elinizde bir senelik okul parası+devletin tahmini olarak belirlediği gidecek kişi sayısına göre değişen yaşam bedelini gösterebilmeniz gerekiyor vizeye başvururken. "Şimdi param yok ama oraya gidince çalışır öderim" mantığı vize başvurusunda pek işe yaramayacaktır.
www.canada.ca sitesinde yer alan 2016 yılına göre rakamlar aşağıda mesela;
Tek Kişi: Okul Parası + 10.000 CAD
İkinci Kişi: + 4.000 CAD
Ek Kişiler: + 3.000 CAD
Yani eşinizle gitmek istiyorsanız "Okul Parası + 14.000 CAD" lazım. Türk Lirası olarak konuşursak da toplam 60.000 TL gibi bir rakam oluyor.
İşin özü:
Bir üçüncü yöntemi seçtik. Psikoloji bölümünden mezun olup 10 senedir İnsan Kaynaklarında çalışan ben tümden alakasız bir konuyu seçip "Computer Programmer" programında okumaya karar verdim. (Ödevlerimi IT'ci olan eşim yapacak :p) Hoş ben hep derdim ben yanlış olmuşum diye bakalım nasıl bir şey olacak. Okula başvuru sürecinden ayrıca bahsedeceğim.
Şimdilik mauk..
Arkada: Friskyradio Deep - Technik - August 2016 - Danny
Oliveira
No comments:
Post a Comment