KEDİLİ GİDİŞ HAZIRLIKLARI
Kendinizi götürmek zaten telaşlı iş bir de kedi götürünce tam şenlik oluyormuş :)
KONAKLAMA:
Öncelikle ne olur ne olmaz diyerek geçici konaklama işimizi hallettik biz. Bunun için Airbnb'de kedi kabul eden ev aradık ve şansımıza çok merkezi ve rahat bir ev bulduk. Otel çok daha pahalıya gelebileceği ve yanımızda bir de kedi olduğu için tercihimizi evden yana kullandık açıkçası ve ev arama tarama süreci de hesap ederek 15 günlük bir rezervasyon yaptık. (Hoş adı rezervasyon ama parayı trink diye ödüyorsun :/ )
UÇAK BİLETLERİ:
Uçak biletlerimizi AirCanada'dan aldık çünkü Çakıl'ın kemikli ağırlığı 6kg olduğu için THY'ye binmemiz mümkün değildi (zaten evcil taşıması konusunda çok da bayılmıyordum kendilerine, evet THY'de bana bayılmıyordu zaten :p ) AirCanada'nın kabinde evcil taşıma limiti kafesiyle beraber 10 kg. bu arada. Uçak biletinizi aldıktan hemen sonra Harbiye'deki ofislerini arayıp kediniz için rezervasyon yapmanız gerekiyor ve yine adı rezervasyon olmasına rağmen trink 100 CAD ödüyorsunuz. (Şuradan iki yetişkin bir kedi uzatabilir misiniz acaba?)
Bunları ne kadar önce hallederseniz o kadar iyi tabi ama haftanın neredeyse her günü bazı günler iki seferi var AirCanada'nın dolayısıyla mutlaka bir bilet ayarlanır ama Airbnb'de ev tutturmak daha riskli, kapanın elinde kalıyor şekerim bunlar :)
BAGAJ HAKKI:
Vize+bilet+kalacak yer üçlüsünden sonra çok yapacak bir şey yok açıkçası. En sıkıcı kısım eşyaları toparlamak ki bu noktada valiz hakkınızdan bahsedeyim:
Her yolcunun 2*23 kg bavul hakkı var. Bunun haricinde kabine alabileceğiniz bir adet 10kg'luk standart bavul, bir adet de 10kg'luk kişisel çanta hakkınız var. Ben internet sitelerinde kedi veya köpek taşınırsa küçük çanta haklarından biri yanar diye okumuştum ama sonradan acenteyi aradık öyle bir şey olmadığını söylediler nitekim olmadı da. Ama bu sefer de check-in yaparken oradaki görevli kabine sadece bir bagaj hakkımız olduğunu, iki tane olursa uçağa binerken sorun olabileceğini belirtti. Hem acenteyle konuştuğumuzu hem de web sitesinde bu şekilde geçtiğini söyledik, onlar da çok diretmediler. Sonuç olarak kabine ellerimizde ikişer çanta bir de kediyle girdik, sorun çıkmadı :) Bu arada bavul toplarken vakumlu poşet kullanmanızı tavsiye ediyorum. Ağırlığı değiştirmiyor ama kapladıkları yeri baya bir azaltıyor bu da hafif olsa bile çok yer tutacak eşyalara yer açıyor :)
YURTDIŞINA KEDİ GÖTÜRMENİN İNCE AYRINTILARI:
Kanada hakkını yemeyeyim evcil hayvan kabul etme konusunda çok rahat bir ülke. Hayvanın son 1 yıl içerisinde kuduz aşısı olmuş olması yeterli. (Karnesinde aşının bandrolü yapışık olmalı) Kan testi, mikrochip veya dövme istemiyorlar. Karantina da yok. Tabi pasaport şeklindeki karnelerden olması gerekiyor elinizde. Karneye kedinizin bir fotoğrafını yapıştırmayı da unutmayın. (Ben vesikalık yaptırdım elimdeki bir fotosundan, eminim adam içinden kahkaha atmıştır kediye vesikalık basınca :D )
Tek yapmanız gereken kedinizi uçuştan önceki 48 saat içerisinde İlçe Tarım Müdürlüğüne götürmeniz ve yurtdışına çıkış yapabilir belgesini almanız. Bunun için gitmeden bir gün önce arayıp geleceğinize dair bilgi vermeniz iyi olur. (Denetime çıkabiliyorlarmış o zaman kimseyi bulamazsınız.) Gittiğinizde kedinizi kutudan çıkarmanızı istiyorlar ve şöyle bir bakıyorlar sağlıklı mı diye, karnesini de kontrol ediyorlar. Ayrıca Türkiye'ye özel bir cins olup olmadığını soruyorlar. (O zaman İl müdürlüğüne gidip kurul kararı aldırmanız gerekiyormuş. Cins kediniz kısırsa bir miktar kolay oluyormuş kabul ettirmek ama bunun için kısır olduğu mutlaka karnesine işlenmiş olmalıymış) İşin sonunda ise 150 TL'cik karşılığında bandrollü çok havalı bir form veriyorlar elinize. Bu formu ve pasaport karneyi check-in esnasında görevlilere veriyorsunuz, onlar da fotokopisini alıp size geri veriyorlar.
Uçakta kedi taşımak için en rahatı yumuşak kenarlı çanta kullanmak. Zuzular öndeki koltuğun altında yolculuk ediyorlar. (Uçakta evcil hayvanı olanlara belli koltukları veriyorlar. Birden fazla kişi için biletleri alırken koltuk seçimi yaptıysanız biletinizi kontrol edin, evcilli yolcuyu kaydırıp diğerini eski yerinde bırakabiliyorlar. Biz kontrol etmesek aramızda 6 sıra koltuk olacaktı mesela :/ Çanta ölçüsü olarak standart kedi çantaları iş görür diyebilirim. AirCanada'nın yumuşak taşıma çantaları için belirlediği maksimum ölçüler şu şekilde: 27*40*55cm. Taşıması rahat bir çanta olmasına dikkat edin çünkü ordan oraya taşırken durduğu yerde ağırlaşıyor bu veletler, bi de elinizde bir sürü çanta varken eziyet olmaması için çapraz takabileceğiniz bir çantayı tavsiye ederim.
Havalimanında iki güvenlikte de kedinizi kafesten çıkarmanız çantası x-ray'den geçerken, sizin de kedi kucağınızda güvenlikten geçmeniz gerekiyor bu sebeple ne olur ne olmaz diyerek mutlaka bir göğüs tasması takın yol boyunca. Ne kadar sakin bir hayvan olursa olsun panik yapıp da bir kaçarsa elinizden yakalayamazsınız valla :( Hele bir de hem ayakkabı çıkarıp hem de kediyi kucaklamak sonra da çıplak ayak önce kediyi çantaya geri koyup, o arada çoktan x-ray'den çıkan çantaları ayakkabıları hızlıca toplamak biraz zor ve yorucu olabiliyor :)
Çakıl yolculuk boyunca su içmedi (4 kere denedik ama içmek istemedi) kabın altına köpekler için olan çiş alıştırma örtülerinden koydum çiş yaparsa diye ama yapmadı bir şey uslu kızım. Şanslıyız ki yol boyunca sesi çıkmadı çocuğumun ^.^
-Mauk
Arkada: Nightlights - December 2016 - Chromahelix
Kendinizi götürmek zaten telaşlı iş bir de kedi götürünce tam şenlik oluyormuş :)
KONAKLAMA:
Öncelikle ne olur ne olmaz diyerek geçici konaklama işimizi hallettik biz. Bunun için Airbnb'de kedi kabul eden ev aradık ve şansımıza çok merkezi ve rahat bir ev bulduk. Otel çok daha pahalıya gelebileceği ve yanımızda bir de kedi olduğu için tercihimizi evden yana kullandık açıkçası ve ev arama tarama süreci de hesap ederek 15 günlük bir rezervasyon yaptık. (Hoş adı rezervasyon ama parayı trink diye ödüyorsun :/ )
UÇAK BİLETLERİ:
Uçak biletlerimizi AirCanada'dan aldık çünkü Çakıl'ın kemikli ağırlığı 6kg olduğu için THY'ye binmemiz mümkün değildi (zaten evcil taşıması konusunda çok da bayılmıyordum kendilerine, evet THY'de bana bayılmıyordu zaten :p ) AirCanada'nın kabinde evcil taşıma limiti kafesiyle beraber 10 kg. bu arada. Uçak biletinizi aldıktan hemen sonra Harbiye'deki ofislerini arayıp kediniz için rezervasyon yapmanız gerekiyor ve yine adı rezervasyon olmasına rağmen trink 100 CAD ödüyorsunuz. (Şuradan iki yetişkin bir kedi uzatabilir misiniz acaba?)
Bunları ne kadar önce hallederseniz o kadar iyi tabi ama haftanın neredeyse her günü bazı günler iki seferi var AirCanada'nın dolayısıyla mutlaka bir bilet ayarlanır ama Airbnb'de ev tutturmak daha riskli, kapanın elinde kalıyor şekerim bunlar :)
BAGAJ HAKKI:
Vize+bilet+kalacak yer üçlüsünden sonra çok yapacak bir şey yok açıkçası. En sıkıcı kısım eşyaları toparlamak ki bu noktada valiz hakkınızdan bahsedeyim:
Her yolcunun 2*23 kg bavul hakkı var. Bunun haricinde kabine alabileceğiniz bir adet 10kg'luk standart bavul, bir adet de 10kg'luk kişisel çanta hakkınız var. Ben internet sitelerinde kedi veya köpek taşınırsa küçük çanta haklarından biri yanar diye okumuştum ama sonradan acenteyi aradık öyle bir şey olmadığını söylediler nitekim olmadı da. Ama bu sefer de check-in yaparken oradaki görevli kabine sadece bir bagaj hakkımız olduğunu, iki tane olursa uçağa binerken sorun olabileceğini belirtti. Hem acenteyle konuştuğumuzu hem de web sitesinde bu şekilde geçtiğini söyledik, onlar da çok diretmediler. Sonuç olarak kabine ellerimizde ikişer çanta bir de kediyle girdik, sorun çıkmadı :) Bu arada bavul toplarken vakumlu poşet kullanmanızı tavsiye ediyorum. Ağırlığı değiştirmiyor ama kapladıkları yeri baya bir azaltıyor bu da hafif olsa bile çok yer tutacak eşyalara yer açıyor :)
YURTDIŞINA KEDİ GÖTÜRMENİN İNCE AYRINTILARI:
Kanada hakkını yemeyeyim evcil hayvan kabul etme konusunda çok rahat bir ülke. Hayvanın son 1 yıl içerisinde kuduz aşısı olmuş olması yeterli. (Karnesinde aşının bandrolü yapışık olmalı) Kan testi, mikrochip veya dövme istemiyorlar. Karantina da yok. Tabi pasaport şeklindeki karnelerden olması gerekiyor elinizde. Karneye kedinizin bir fotoğrafını yapıştırmayı da unutmayın. (Ben vesikalık yaptırdım elimdeki bir fotosundan, eminim adam içinden kahkaha atmıştır kediye vesikalık basınca :D )
Tek yapmanız gereken kedinizi uçuştan önceki 48 saat içerisinde İlçe Tarım Müdürlüğüne götürmeniz ve yurtdışına çıkış yapabilir belgesini almanız. Bunun için gitmeden bir gün önce arayıp geleceğinize dair bilgi vermeniz iyi olur. (Denetime çıkabiliyorlarmış o zaman kimseyi bulamazsınız.) Gittiğinizde kedinizi kutudan çıkarmanızı istiyorlar ve şöyle bir bakıyorlar sağlıklı mı diye, karnesini de kontrol ediyorlar. Ayrıca Türkiye'ye özel bir cins olup olmadığını soruyorlar. (O zaman İl müdürlüğüne gidip kurul kararı aldırmanız gerekiyormuş. Cins kediniz kısırsa bir miktar kolay oluyormuş kabul ettirmek ama bunun için kısır olduğu mutlaka karnesine işlenmiş olmalıymış) İşin sonunda ise 150 TL'cik karşılığında bandrollü çok havalı bir form veriyorlar elinize. Bu formu ve pasaport karneyi check-in esnasında görevlilere veriyorsunuz, onlar da fotokopisini alıp size geri veriyorlar.
Uçakta kedi taşımak için en rahatı yumuşak kenarlı çanta kullanmak. Zuzular öndeki koltuğun altında yolculuk ediyorlar. (Uçakta evcil hayvanı olanlara belli koltukları veriyorlar. Birden fazla kişi için biletleri alırken koltuk seçimi yaptıysanız biletinizi kontrol edin, evcilli yolcuyu kaydırıp diğerini eski yerinde bırakabiliyorlar. Biz kontrol etmesek aramızda 6 sıra koltuk olacaktı mesela :/ Çanta ölçüsü olarak standart kedi çantaları iş görür diyebilirim. AirCanada'nın yumuşak taşıma çantaları için belirlediği maksimum ölçüler şu şekilde: 27*40*55cm. Taşıması rahat bir çanta olmasına dikkat edin çünkü ordan oraya taşırken durduğu yerde ağırlaşıyor bu veletler, bi de elinizde bir sürü çanta varken eziyet olmaması için çapraz takabileceğiniz bir çantayı tavsiye ederim.
Havalimanında iki güvenlikte de kedinizi kafesten çıkarmanız çantası x-ray'den geçerken, sizin de kedi kucağınızda güvenlikten geçmeniz gerekiyor bu sebeple ne olur ne olmaz diyerek mutlaka bir göğüs tasması takın yol boyunca. Ne kadar sakin bir hayvan olursa olsun panik yapıp da bir kaçarsa elinizden yakalayamazsınız valla :( Hele bir de hem ayakkabı çıkarıp hem de kediyi kucaklamak sonra da çıplak ayak önce kediyi çantaya geri koyup, o arada çoktan x-ray'den çıkan çantaları ayakkabıları hızlıca toplamak biraz zor ve yorucu olabiliyor :)
Çakıl yolculuk boyunca su içmedi (4 kere denedik ama içmek istemedi) kabın altına köpekler için olan çiş alıştırma örtülerinden koydum çiş yaparsa diye ama yapmadı bir şey uslu kızım. Şanslıyız ki yol boyunca sesi çıkmadı çocuğumun ^.^
-Mauk
Arkada: Nightlights - December 2016 - Chromahelix
No comments:
Post a Comment